
Lefkoşa’nın Tarihî Surları
Lefkoşa, Kuzey Kıbrıs’ın kalbi olarak, ziyaretçilerine geçmişle bugünün buluştuğu eşsiz bir deneyim sunar. 16. yüzyılda Venedikliler tarafından inşa edilen tarihî surlar, Osmanlı kuşatmasına karşı korunma amacı taşır. Yaklaşık 3 mil uzunluğunda yuvarlak bir yapı olan bu surlar, 11 tabya ve 3 şehir kapısıyla Lefkoşa’nın ihtişamını gözler önüne serer. Dar ve kıvrımlı sokaklarda yürümek, her adımda geçmişin izlerini hissetmenizi sağlar.
Kültürel Miras ve Modern Yaşam
Lefkoşa’nın kültürel mirası, 1572 yılında Osmanlılar tarafından inşa edilen Büyük Han ile taçlanır. Bugün bu etkileyici yapı, sanat galerileri, zanaatkâr atölyeleri, kafeler ve butik dükkânlarla doludur. Geçmişin ruhunu yaşatan bu mekânlar, şehre canlı bir atmosfer katar. Selimiye Camii’nin gotik mimarisi de Lefkoşa’nın sembollerinden biridir ve Osmanlı döneminin zarif mimarisini günümüze taşır.
Zamanın Durduğu Bir Şehir
Lefkoşa, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış bir şehir olarak, kültürel çeşitliliğini korumayı başarmıştır. Her köşesinde keşfedilecek yeni bir tarihî miras bulunan bu kenti ziyaret etmek, sadece bir seyahat değil, unutulmaz bir deneyim sunar. Tarihi ve modern yaşamın mükemmel birlikteliği ile Lefkoşa, aynı zamanda Kuzey Kıbrıs’ta yaşam ve yatırım için eşsiz fırsatlar sağlayan bir merkezdir.